KAZ PARVOVİRÜSÜ – DERZSY’S

Derzys hastalığı, neden olan virüs nedeniyle Parvovirus hastalığı olarak da bilinen viral bir hastalıktır. Diğer isimlerİ Kaz Vebası, Kaz Hepatiti, Kaz Enterit, Kaz Grip, Enfeksiyöz Miyokardit ve Asetik Hepatonerittir.

Genç kazları etkileyen oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Yerli kazların tüm ırkları hassastır. Evcil kümes hayvanlarının ve ördeklerin diğer ırkları enfeksiyona dirençli görünmektedir.

Derzsy hastalığı, kazlara dikey olarak (damızlık kanaldan yumurtaya) yayılır ve yatay olarak (enfekte bir kazla doğrudan temastan veya enfekte olmuş bir kaz dışkısının çevresel kontaminasyonu yoluyla dolaylı temastan kaynaklanır. Enfekte olan kazlar dışkılarında büyük miktarda virüs salgılarlar ve bu da doğrudan ve dolaylı olarak bozulmadan hızlı bir şekilde enfeksiyona yol açar. Dikey bulaşma önemli bir bulaşma yoludur. Subklinik olarak enfekte olmuş yaşlı kazlar, hastalığın taşıyıcıları gibi davranır ve virüsleri yumurtalarıyla yavrulara iletirler.

Hastalığın akut fazı sırasında, enfekte olmuş hayvanlar, dışkılarıyla çevreye çok miktarda virüs salgılarlar, bu da sürüde hızlı bir şekilde enfeksiyonu yaymaktadır. Kurtarılan hayvanlar veya daha geç yaşlarda enfekte olanlar sağlıklı taşıyıcılar haline gelirler. Ortamdaki direncinden ötürü parvovirüs, binalarda ve kötü temizlenmiş ve dezenfekte edilmiş yüzeylerde devam edebilir, bu da sonraki sürülere bulaşmaya neden olur. Dikey bulaşma ve yumurta kabuğu kontaminasyonu da enfeksiyonu hastalıksız sürülere sokmada önemli bir rol oynar. Salgınlar, virüsün enfekte olmuş damızlık kazlar tarafından yumurtlanan yumurtalar yoluyla aktarılmasından sonra, yavrularda görülerek başlar. Hastalıktan kurtulanlar ve başlangıçta enfekte olan kazlar, 4 haftalık olduklarında virüsün kalıcı taşıyıcıları haline gelebilir.

Daha önce hiç parvovirüs salgınları görülmeyen ülkelerde, bu salgınların görülme nedeni enfekte yumurtalardır. Bu yumurtalar, yeni başlayan salgınlarda virüsün kaynağıdır.

Yakın ilişkili olduğu ördek parvovirüsünden başka, kaz parvovirüsü diğer kuş veya memeli parvovirüslerine benzerlik göstermez. Birincil enfeksiyondan sonra, virüs, bağırsak duvarında çoğalır ve kısa bir viremik fazdan sonra, kalbe, karaciğere ve diğer organlara ulaşır.

Hastalığın ilerlemesi ve semptomları, kuşların yaşına ve immünolojik durumuna bağlıdır.

Kuluçkahanede enfekte olan kazlarda ölüm oranı% 100’e ulaşabilir.
ENTERİT

SEMPTOMLAR:

-İştahsızlık
-Susuzluk
-Enterit ( Bol Beyaz ishal)
-Şişmiş karın
-Göz ve/veya burun akıntısı
-Yürüme güçlüğü
-Göz kapağı ve iç kısmında kızarma – şişme
-Ağız boşluğunun mukozal yüzeyinde (ağız, farinks, özofagus) difteriye benzer ve ülseratif lezyonlar
-Ascites (Karın boşluğunda büyük hacimli saman renkli sıvının varlığı)
-Ascites nedeniyle karında şişme ve Penguen benzeri duruş
-Gelişim geriliği
-Kronik formda, özellikle sırtta tüylerin dökülmesi
-Kronik formda cildin kızarması
Parvovirus hızla bölünen hücreleri enfekte eder; Bu nedenle hastalığın klinik formu, yaklaşık altı haftalık olana kadar sadece genç kazlarda görülür. Bununla birlikte, diğer bağışıklık bastırıcı virüsler (reovirüs, cicrovirüs) ve mikoplazmalar ile enfeksiyon, sinerjistik etkileri ile klinik hastalığı ağırlaştırmaya eğilimlidir ve dokuz haftaya kadar hastalığın semptomlarının görülme süresini uzatır. Hastalık sekonder bakteriyel patojenler ile komplike olabilir: E. coli , Streptococcus spp, Pasteurellas vb.
    • DERZSY’S HASTALIĞININ KRONİK FORMUNDA TÜY DÖKÜLMESİ
    • ASCİTES

      Kuluçkahanede enfekte olan kazlarda ölüm oranı% 100’e ulaşabilir. Daha yaşlı kazlarda, hastalık oküler ve nazal akıntı, bolca beyaz ishal ve güçsüzlük ile karakterize daha uzun bir seyir izler. Akut aşamada hayatta kalan kazlar, özellikle sırtta, tüylerin dökülmesi ve cildin kızarmasıyla birlikte,  büyüme geriliği gösterirler.Karın içinde asidik sıvı birikmesi nedeniyle “penguen benzeri”  bir duruş gösterirler..

 

KORUNMA

Kaz parvovirüs enfeksiyonu için spesifik bir tedavi yoktur. Antibiyotik tedavisi sadece sekonder bakteriyel veya fungal enfeksiyonlardan kaynaklanan kayıpları azaltmak için kullanılmıştır.

Kaz parvovirüsünün birçok salgınının, yumurtadan çıkma sırasında hastalığın bulaşması nedeniyle, farklı  sürülerden alınan yumurtaların kuluçkalanması  önerilmez. Sadece bilinen parvovirüs içermeyen sürülerden yumurta kullanılmalıdır. Kuluçkahane hijyeni sağlanmalıdır.

AŞILAMA

Doğal yollarla enfekte olmuş veya aşılanmış olan doğurgan kazlar ve Muscovy ördekler, yumurta sarısı yoluyla nesillerine maternal antikorları aktarırlar. Bu pasif olarak edinilmiş antikor, tek tek yavruların günlük antikor düzeylerine bağlı olarak iki ila dört haftaya kadar devam edebilir. Hastalık genç kazlar ve Muscovy ördekler ile sınırlı olduğundan, kontrol önlemleri ilk altı ila sekiz haftalık yaşam süresince yeterli bağışıklığı sağlamayı amaçlamaktadır.

İki ana aşı kategorisi ayırt edilebilir: canlı ve inaktif aşılar.

Canlı aşılar , maternal antikor içermeyen hayvanlarda hızlı bağışıklık tepkisini ve korumayı uyarabilen zayıflatılmış kaz parvovirüs içerir.Maternal antikorlar, çok düşük bir seviyede bile, canlı aşının nötralize edilmesini ve böylelikle bağışıklık yanıtını uyarmasını engelleyebilir.

İnaktif aşılar (“öldürülen” olarak da adlandırılır), ya monovalent (kaz parvovirüsü) ya da bivalent (hem kaz ve hem de Muscovy ördek parvovirüsü) formundaki bütün parvovirüs antijenlerini içerir.

Canlı attenüe aşıların avantajı, duyarlı kazlarda hızlı bir bağışıklık başlangıcıdır, ancak canlı aşılarla bağışıklık indüklenmesi, aşılama sırasında parvovirüslere dolaşımdaki maternal antikorların varlığına bağlıdır. Erken yaşta canlı aşı kullanıldığında, pasif olarak edinilmiş antikorların varlığının, aktif bir immün yanıtın gelişmesine müdahale ettiği düzenli bir gözlemdir. Öte yandan, yüksek antijen içeriğine sahip inaktif aşılar, maternal antikorların karşısında aktif bağışıklık ve korumayı indükleyebilmektedir. İnaktif aşının dezavantajı nispeten yavaş bağışıklık tepkisidir.

AŞILAMA ŞU ŞEKİLLERDE YAPILMAKTADIR

1-  Yeni yumurtadan çıkmış kuşların iyileşme veya hiperimmün serum ile pasif aşılanması

2- Yetişkin damızlık kazlarının ve Muscovy ördeklerinin canlı ve inaktive edilmiş aşı ile aşılanması, ve

3-Attenüe edilmiş aşının tek başına veya hem yetişkin hem de genç hayvanların aktif immünizasyonu için inaktive edilmiş kombinasyon ile birlikte kullanılması. Zayıflatılmış aşılar, genç hayvanlarda iyi bir koruma sağlayabilir, ancak sadece parvovirüslere maternal olarak türemiş antikorları olmayan veya çok düşük seviyelerde olan kazlara verildiğinde.

En uygun aşılama stratejisi, tüm yaşantılardaki yavruları ve ördekleri hastalığın erken ve geç formlarına karşı korumalıdır. Maternal antikorların koruyucu olmayan seviyeye düşmesinden sonra korumayı uzatmak için, yedi ila 10 günlük yaşlara ulaşmadan önce kaz ve ördek yavrularının aşılanması, halen devam eden maternal antikorların karşısında aktif bağışıklığı uyarmak için gereklidir. Daha güçlü ve daha dayanıklı bir bağışıklık yanıtı elde etmek için, bir güçlendirici aşılama (yaklaşık iki ila üç haftalık) da önerilmektedir. Bunlar sadece inaktive edilmiş yüksek antijen içerikli aşı kullanımı ile yapılabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir